Kirpinin Zarafeti, Muriel Barbery




''Dışarda , dünya uğulduyor ya da uyukluyor, savaşlar patlak veriyor, insanlar yaşayıp ölüyor, uluslar yok oluyor, bir süre sonra batacak başka uluslar doğuyor. Bütün bu gürültü ve öfke içinde, bu taşkınlar ve bu çatlamalar içinde, dünya yol alıyor, tutuşuyor, parçalanıyor ve yeniden doğuyor; insan yaşamı ise çırpınıp duruyor.

O halde bir fincan çay içelim.

 Çay, yoksulların olduğu kadar zenginlerin de içeceği olduğundan bir aristokrat zevkine sahip olma izninin pek az masrafla herkese bu verilişi, yani çay ritüeli, hayatlarımızın saçmalığında dingin bir uyum gediği açmak gibi olağanüstü bir erdeme sahiptir. Evet, evren boşlukla elbirliği yapar, kayıp ruhlar güzelliğe ağlar, anlamsızlık bizi kuşatır. O halde bir fincan çay içelim.Sessizlik olur, dışarıda esen rüzgar işitilir, sonbahar yaprakları hışırdar ve uçuşur, kedi sıcak bir ışık içinde uyur. Ve her yudumda zaman iyice yücelir. ''


''Çok kitap okudum.
Yine de bütün alaylılar gibi ne anladığımdan asla emin olamıyorum. Bir gün oluyor tüm bilgiyi bir bakışta kavramışım gibi geliyor. Sanki aniden görünmez dallar doğuyor ve kendi aralarında benim tüm dağınık okumalarımı birbirine bağlıyormuş gibi oluyor. Sonra anlam aniden gizleniyor, özü kaçırıyorum ve aynı satırları boşu boşuna tekrar okuyorum.''

'' Tek bir dostunuz olsun ama onu da iyi seçin.''

'' Kaba tek bir kelime bile işitmediğim Manuela'nın ağzından böyle bir ses taklidi ve böyle bir senli benlilik , papanın kendini unutup kardinallere '' Şu boktan ayin tekkesi de nerede'' demesine benziyor.''

''  Hayatımda ilk kez yazgısını öngöremediğim biri ile karşılaşıyorum. Yaşam yolları açık kalan biri . Tertemiz ve olasılık dolu biri. ''

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yazar bazı kısımlarda fazlasıyla teorik kalmış ve ''dilde örtülülük, fenomenoloji'' gibi derin konuları uzun uzun anlatmış ama romanın çıkış noktası öyle çarpıcı ki bir solukta okudum.

Bakımsız, hırpani bir kapıcı kadının, küçücük odasında kurduğu kocaman dünya..Üst katların birinde yaşayan intihar etmeyi düşünen 13 yaşında bir kız. İkisinin hayatlarına mucize gibi giren bir Japon.

Tekrardan, yavaş yavaş okunmayı hak eden lezzetli mi lezzetli bir kitap. Sonu farklı olsaymış diyorum sadece. O da nazar boncuğu olsun. Puanım 8. 

Filmini de yapmışlar, kış günleri için not etmeli :)

Etiketler: ,