2016' nın Benim İçin En İyi 7 Kitabı




2016 boyunca bloga 45 kitap girmişim.Okumak mevzu bahis olunca sayılara hiç takılmam.Kaç tane okudum , hedefim kaç filan vb. Kaba bir hesapla 100'e yakındır geçen yıl okuduklarım, bloga girdiklerime tekrar baktığımda yedi tane kitap seçtim. Acaba ne okusam diyenlere gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. And the Oscar goes to:

1.Coşkuyla Ölmek

Yılın sürprizlerinin ilki! Şule Gürbüz'ün kelimeleri kullanmasına hayran oldum ama okuduğum ikinci kitabı Kambur kesinlikle aynı etkiyi yapmadı.

''Kendi soluğumu duymaktan, uydurduğu efsanesine inanmaktan, hem anlatan hem dinleyen hem hem hayret eden hem de sonunda 'Huuuu' diyen olmaktan, yerimi tayinden şaşkındım''

2.Unutma Dersleri

Harika bir okuma oldu. Nermin Yıldırım da Şule hanım gibi sürprizli, bambaşka tadı olan, içimden habire 'Çok güzel yaa' dediğim cümlelerle dolu nefis bir kitap yazmış. Bir heves aldığım Unutma Beni Apartmanı'nda ise aynı tadı bulamadım.

'' Elime siyah kaplı bir dosya tutuşturdular. Üzerinde kara kutu yazıyordu. Demek ki çoktan düşmüştük.''

3.Düğümlere Üfleyen Kadınlar

Bu sene benim için kadın ve Türk yazar senesi olmuş. Kurgusu ve duygularını / düşüncelerini ifade etmedeki olağanüstü yeteneği ile Ece Temelkuran'ı çok sevdim. Muz Sesleri de başarılıydı. Kurgusunda sonlara doğru biraz ipin ucunu kaçırdıysam da Ortadoğu denince Ece'yi okumak şart!

''Bilakis, ömür çok uzun. Hiç de öyle göz açıp kapayıncaya kadar değil fakat tek bir şartı var. Kaderini, gönlünü ferah tutarak seveceksin.Ancak sahiplenilmemiş hayatlar kısadır. Yaşamayı istediğin bir ömürde hep yeterince vakit vardır. ''

4.Kırmızı Kazak

Eminim ki ben bir hayatımda Meltem Gürle idim! O kadar kendimi buldum. Ömrü kitaplar içinde geçmiş, roman kahramanları ile arkadaş olmuş, yalnız bir kadın..Şükür ki üniversitede edebiyat hocası, etrafı ağzının içine bakan gençlerle dolu.Tam bir okyanustu Kırmızı Kazak, çok severek okudum.

''O kazak hala duruyor. Charles Bovary  tecrübemin somut bir kanıtı olarak. Fakat biliyorum ki sadece bu değil, başka şeyler için de tutuyorum onu. Çocukluğun taşrasını geride bıraktığım günleri hatırlattığı için mesela. Ya da her ayrılığın aslında bir ihanet olduğunu öğrettiği için.'' 

5.Şiddetsiz İletişim

Oku, oku nereye kadar? Ne işime yarayacak bu kadar laf diyorsanız buyurun bu kitaba. Bitirdikten sonra tüm ilişkilerinize, gündelik konuşmalarınıza bambaşka anlamlar yükleyeceğiniz garanti. Dinlemenin önemini, ihtiyaca odaklanmanın mucizesini anlatan Şiddetsiz İletişim çok geç kaldığım eserlerden biri.

''Bir atölye çalışmasında bu tür kalıplaşmış tutumları tartışıyorduk. Bu kalıplar içinde düşünmeye alışmış bir kadın bir şey isteyeceği zaman bunu, hem bir şey istemeye hakkının olmadığına inandığını gösterecek hem de ihtiyaçlarının önemli olmadığı izlenimini bırakacak biçimde konuşacaktır. Basitçe çok yoğun bir gün geçirdiğini, kendine zaman ayırmaya ihtiyacı olduğunu söyleyemez. Bunun yerine şöyle der: Biliyor musun bütün gün kendime bir dakika bile ayıramadım. Bütün gömlekleri ütüledim, haftalık çamaşırları yıkadım, köpeği veterinere götürdüm, toplantı için sitedeki herkesi aradım.'' Kadının sızlanmaları dinleyende şefkat yerine direnç uyandırır. ''

6.Kardeş Rekabeti

Ah bu kardeş işleri. Birden çok çocuğu olsun olmasın her ebeveyn bu kitabı okumalı. Kendi kardeşlerimizle ilgili yaralarımıza da usul usul dokunan, ilaç gibi bir kitap. Felsefe yok, teorik yok. Bol bol örnek, hem de resimli. Daha ne olsun!

''Eşit sevilmek bir şekilde az sevilmektir''

7.Artık Biliyorum

Oprah,Oprah..Eğer bir yerlerden aşırma filan değilse ki hiç öyle durmuyor, o milyon dolarlar sana helal olsun. Kitaba bayıldım. Kalpten yazılmış, nefis tatlar var içinde, bir sürü kitap tavsiyesi de cabası. Henüz kitaplığıma alamadım ama herkese rahatça hediye edilebilir. Öyle tatlı, cesur, kadınsı, mükemmel bir kitap.

''Ne zaman zor bir karar vermek zorunda kalsam kendime soruyorum: Yanlış yapmaktan, reddedilmekten, aptal durumuna düşmekten veya yalnız kalmaktan korkmasam ne yapardım?''

Etiketler: